5 Aralık 2016 Pazartesi

İngiltere'de Geçen Bir Tam Yılın Ardından Akılda Kalanlar...

Arkadaşlar merhaba,
Artık 1 yılı aşkın süredir İngiltere'de yaşamaktayım.İlk başlarda garip gelen bir çok şeyi kanıksamaya başlıyor insan vakit geçtikçe.Trafiğin tersten akışı,dil aksan,yaşam biçimleri vb...
 
Bir yılın ardından dilimioldukça geliştirdiğim çevremdekiler tarafından ara ara belirtilmesine rağmen bana göre hala bir gelişim mevcut değil. İş bulma konusunda ise hala bir sözleşmeli işe başlayamadım lakin bir iş teklifi aldım belgelerin tamamlanmasını bekliyoruz yani eli kulağındadır.
 
Aklımda bir birinden farklı içeriğe sahip iki kitap yazma fikri mevcut lakin bunları gerçekleştirmek için oldukça tembeli zaten bu yüzden çektiğim bir dünya video size henüz ulaşamadı.
 
Mesela hanımla önce İskoçya'ya sonra Çek Cumhuriyeti'ne gittik bir dünya güzel anı sahibi olduk ama videoları toparlamak düzenlemek ve seyredilir hale getirmek gözümde o kadar büyüyor ki olayı gerçekleştiremiyorum.
Burada bir çok yeni şey öğreniyorum her geçen gün yepyeni şeyler.

Bir de Avrupa ülkelerinin aslında bize bahsedildiği kadar mükemmel olmadığını insan içine girdikçe daha iyi anlıyor. Mesela vejeteryan yemek satılan yerde et yemeğide satılıyorsa ve siz sıkı bir vejeteryansanız sakın oradan almayın zira bazen aynı kaşıkla hem et hem de vejeteryan yemek servis edildiğini gerekli hassasiyetin gösterilmediğini ve çalışsanların bu konudaki bilgisiz,bilinçsiz ya da umursamaz tavırlarını defalarca gördüm. Sadece yemek konusu mu tabi ki hayır trafik kurallarına uyma-ma,temizlik tertip düzen otobüsün içinde tüküren kusan varlıklar.Vaktinde gelmeyen 30-40 dk geciken otobüsleri görünce kaç kere İETT'ye ve ESHOT'a dua ettim.Ve bir de ırkçılık,dilinizi iyi konuşamıyorum dediğimde aha bu da göçmen çıktı bakışı ben karşılaştığım en sert tepkiydi lakin bir Portekizli arkadaşım ten rengi koyu olduğu için bariz aşağılamaya maruz kaldığını söylemişti.

Tabi sadece yerilecek değiller övülecek yanları da oldukça fazla,mesela burada müslümansanız sakalınızı kesmek zorunda ya da baş örtünüzü çıkarmak zorunda değilsiniz ya da Sih'seniz başlığınızı çıkarmak zorunda değilsiniz.Yahudiyseniz ne kadar garip karşılanırsa karşılansın kıyafetleriniz ve yaptığınız en az 5 çocukla sokaklarda dolaşabiliyorsunuz.Hastanelerde kalma durumunuz varsa dininize uygun yemek isteyebiliyorsunuz,Helal,Koşer Vejeteryan ve hatta Vegan yemekleri mevcut.
Evet bu anlattıklarım varken ırkçılık nasıl oluyor derseniz bir şekilde oluyor işte.

Bir de burada çok farklı milletlerden çok farklı dinlerden insanlarla tanışma fırsatım oldu aksi de olamazdı zaten.Nepalli,Filipinli,Pakistanlı,Hindistanlı,Afgan,Ganalı ,Zimbabveli,Şilili,Brezilyalı, Türk, Slovak,Romanyalı, Polonyalı,Fransız vb gibi bir çok miletten insanla çalışma fırsatım oldu.

Mesela otobüse bindiğimde en az 5 farklı milletten insanla yolculuk ediyorum buradaki insanların çoğu buna alışkın bir de kendimize bakalım,çoğumuz Suriyeliler geldi diye isyan bayrağını çektik hemen ama burada durum yıllardır böyle.Bu büyük devlet olmanın gerekliliği aslında.Tabi bu kadar çok farklı insan aynı zamanda çok farklı kültürlerini de buraya taşımış beraberinde Camden Town a giderseniz -ki bu gün gittik hanımla-Meksika Venezuella Malezya Endonezya Çin Tayland Macar vb. bir çok ülkenin yemeklerini tatma fırsatı bulabiliyorsunuz hatta Helal Fajita bile bulduk.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder